Franchise Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Gerçekler

Franchise Gerçekleri ve Yalanları

Franchise sistemi, hem girişimciler hem de markalar için oldukça cazip bir iş modeli olarak görülüyor. Birçok kişi, kendi işini kurarken sıfırdan başlamak yerine güçlü bir markanın adı altında faaliyet göstermeyi tercih ediyor. Ancak franchise dünyasında doğru bilinen yanlışlar, abartılar ve gözden kaçan gerçekler de var. Bu yazıda, franchise hakkında en sık karşılaşılan gerçekleri ve yalanları ele alacağız.

Franchise Yalanları

1. “Franchise Alırsam Kesin Başarılı Olurum”

Franchise almak, başarı için garanti değildir. Her ne kadar güçlü bir marka adı altında iş yapılıyor olsa da başarının %100 olması mümkün değildir. Yanlış lokasyon seçimi, zayıf yönetim, finansal planlama hataları işletmeyi başarısızlığa götürebilir.

2. “Franchise ile Hiçbir Şeye Karışmam”

Bazı girişimciler, franchise alarak tüm işin merkezi yönetim tarafından yürütüleceğini sanır. Oysa günlük operasyon, personel yönetimi, müşteri ilişkileri tamamen girişimcinin sorumluluğundadır.

3. “Franchise Sadece Çok Parası Olanlar İçindir”

Evet, bazı franchise markaları yüksek yatırım ister. Ancak düşük bütçeli, küçük ölçekli franchise modelleri de mevcuttur. Dolayısıyla bu iş modeli yalnızca büyük sermayeye sahip kişilere ait değildir.

4. “Franchise Alınca Hiç Reklam Yapmam Gerekmeyecek”

Franchise markaları genelde ulusal çapta reklam yapar. Ancak yerel pazarlarda görünür olmak için franchise sahibinin de pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine yatırım yapması gerekir.

5. “Franchise ile Tamamen Özgürüm”

Franchise sistemi, belirli standartlar ve kurallar çerçevesinde işler. İşinizden dekorasyona, kıyafetinden kampanyalara kadar birçok konuda girişimci özgür değildir.

Franchise Gerçekleri

1. “Marka Gücü Başlangıçta Büyük Avantajdır”

Franchise almanın en büyük artısı, bilinir bir marka ile işe başlamaktır. Bu, müşteri güveni kazanmayı ve hızlı iş yapmayı kolaylaştırır.

2. “Eğitim ve Destek Sağlanır”

Çoğu franchise markası, girişimcilere eğitim, operasyon desteği, tedarik zinciri avantajı ve reklam desteği sunar. Bu, sıfırdan iş kurmaya göre ciddi bir avantajdır.

3. “Sabit Bir İş Modeli Vardır”

Franchise sistemleri denenmiş ve başarı sağlamış iş modelleri sunar. Dolayısıyla girişimci, denenmemiş bir fikri test etmek yerine hazır bir sistemi uygular.

4. “Başarı Kısmen Girişimciye Bağlıdır”

Marka desteği önemli olsa da işin başarısında girişimcinin yönetim becerisi, müşteri ilişkileri ve lokasyon seçimi belirleyici faktördür.

5. “Yatırımın Karşılığını Alma Süresi Değişkendir”

Franchise yatırımlarında geri dönüş süresi markaya, sektöre, lokasyona ve girişimcinin yönetim kabiliyetine bağlıdır. Sabır ve doğru yönetim şarttır.

Franchise Sisteminde Başarı: Gerçekler, Yalanlar ve Stratejiler

Günümüzde bazı eğitim franchise markaları ortaya çıkmıştır. Bizim alanımız eğitim, terapi ve sağlık hizmetlerini kapsadığından, bu sektörlerde işini istediği ölçüde büyütemeyen firmalar franchise aracılığıyla nitelikli bir birliktelik kurmayı hedeflemektedir. Ancak asıl yanılgı da burada başlamaktadır.

Franchise alan bir kurum, işinde tecrübe kazanırken aynı zamanda hizmet üretmeye devam etmektedir. Fakat eğitim ve sağlık gibi hizmet odaklı sektörlerde bir anda köklü bir değişim beklemek mümkün değildir. Çünkü aynı zihniyet, aynı personel ve aynı mekânla yalnızca tabelanın değişmesi hizmetin niteliğini yükseltmez.

Bu noktada franchise veren kişi profesör de olabilir, iş insanı ya da eğitimci de olabilir. Ancak bu durum franchise vereni yüceltirken, franchise alanı aynı ölçüde yüceltmeyebilir. Biz buna “gölge kavramı” diyoruz. Oyun terapisinde sıkça kullanılan “paralel oyun” kavramı buna benzetilebilir: Çocuk, oyuna tam anlamıyla katılmaz, sadece diğerlerinin paralelinde oynar. Eğitim ve sağlık alanındaki birçok franchise modelinin hızlı büyümesinin temelinde de aslında bu yaklaşım vardır.

Buna karşın biz, kendi içinde markasını büyüten kuruluşların felsefesini daha anlamlı buluyoruz. Çünkü burada marka, dışarıya franchise vermez; gerekiyorsa kendi içinde gelişir, kendi yapısını yeni bir yere adapte eder.

Elbette franchise konusu oldukça kapsamlıdır. Doğru ya da yanlış değerlendirmesi, çoğu zaman kurucusunun bakış açısıyla sınırlı kalacaktır. Ancak bir şeye “ait olmak” her zaman değerli bir kavram olmuştur. Franchise verenler de işte bu “aidiyet” duygusunu kullanarak güç kazanırlar.

Bolluca, Dilkem, Pediatric Therapy olarak markalarımızın eğitim ve sağlık alanında sunduğu hizmetlerin franchise modeli bulunmamaktadır. Başka şubelerimiz bulunmamaktadır. Yerel anlamda bir marka olduğumuzdan tabi ki bizi taklit etmeye çalışan ve taklit eden bir çok firma olmuştur veya olacaktır. Biz bundan memnuniyet duyarız. Tabi ki eğitim ve sağlık hizmetleri alanına katkısı olabilecek teşebbüs sahiplerine bildiklerimizi ve tecrübelerimizi paylaşmaktan memnuniyet duyarız.

Kurumlarımız Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Ruhsatsız ya da mesleki yeterliliği bulunmayan terapistlerle kurumlarımız kesinlikle bir tutulmamalıdır.