Çocuklarda Ayrılık Kaygısı Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Ebeveynlere Öneriler

Çocuklarda Ayrılık Kaygısı: “Anne, Gitme!” Dediği Anın Hikayesi

Bazı sabahlar vardır…
Evin sessizliği, bir anda “Anne gitme!” çığlığıyla dağılır.
Minik eller annenin eteğine sıkıca tutunur, gözler doludur, kalp hızlı hızlı atar.
Aslında bu sahne, birçok anne-baba için tanıdık bir hikâyedir.
Bu hikâyenin adı ayrılık kaygısıdır.

Ayrılık Kaygısı Nedir?

Ayrılık kaygısı, çocuğun kendisini güvende hissettiği kişiden, genellikle annesinden veya bakım vereninden, ayrılırken yaşadığı yoğun stres ve korku halidir.
Bu durum 8. ay civarında başlar, 3 yaşına kadar ise gelişimsel sürecin doğal bir parçasıdır.
Yani her çocuk, bir dönem “gitme” der aslında.
Bu, bağ kurmanın ve bağı fark etmenin doğal sonucudur.

Ancak bazı çocuklarda bu süreç daha zorlayıcı olabilir.
Ayrılık anında ağlama krizleri, öfke nöbetleri, karın ağrısı, mide bulantısı, uyku sorunları veya tek başına kalamama davranışları gözlenebilir.

Ayrılık Kaygısını Tetikleyen Durumlar

Çocuğun dünyasında “değişim”, çoğu zaman “belirsizlik” anlamına gelir.

• Ebeveynin işe dönmesi,

• Okula veya kreşe başlama,

• Yeni bir bakıcıyla tanışma,

• Kardeş doğumu gibi durumlar
  çocukta kaygıyı derinleştirebilir.

Bu durumlarda çocuk, “Annem giderse bir daha gelmez mi?” korkusunu yaşar.
Bu korku, bağın tehdit altında olduğu hissi ile ilgilidir.
İşte bu noktada, çocuğun güvende hissetmesi her şeyden önemlidir.

Ebeveyn Ne Yapmalı?

Ayrılık kaygısı yaşayan bir çocuğa yaklaşırken, “gitmek” değil “geri dönmek” vurgusu ön planda olmalıdır.

• Ayrılıklar öncesinde kısa ve sevgi dolu bir rutin oluşturmak,

• “Ben işe gidiyorum ama akşam seni almaya geleceğim” gibi güven veren cümlelerle açıklama yapmak,

• Ayrılıkların geçici olduğunu vurgulamak,
  çocuğun iç dünyasında büyük fark yaratır.

Ayrıca ayrılık-kavuşma temalı oyunlar da bu süreçte oldukça etkilidir:

• Ce-ee, saklambaç, yakalamaca, itme-çekme gibi oyunlar,
  çocuğa “gidip gelmek güvenlidir” mesajını verir.
  Bu oyunlar, çocuğun duygusal dayanıklılığını güçlendirir.

Olumlu Davranışları Pekiştirmek

Çocuğun ayrılığa dair küçük bir ilerlemesini bile fark edip takdir etmek çok değerlidir.
Örneğin, anneye veda ettikten sonra ağlamadan birkaç dakika durabildiyse,
“Bugün seni çok cesur gördüm” demek,
özgüveni ve güven duygusunu pekiştirir.

Ne Zaman Uzman Desteği Alınmalı?

Eğer ayrılık kaygısı 4 yaş sonrasında da devam ediyorsa,
ya da çocuğun ve ebeveynin günlük yaşamını zorlaştırıyorsa,
bu noktada bir uzman desteği almak oldukça önemlidir.
Çünkü bazen bu kaygı, genişleyen bir duygusal bozukluğun habercisi olabilir.

Uzman psikologlar, oyun terapisi, ergoterapi ve duygusal düzenleme çalışmalarıyla çocukların ayrılığa uyum sağlamasını destekleyebilir.
Bu süreçte aileye de ebeveyn danışmanlığı verilerek, çocuğun güvenli bağlanma becerileri güçlendirilir.

Unutmayın: Ayrılık, Bağın Bittiği Yer Değil, Güçlendiği Yerdir

Bir çocuğun “Anne gitme!” diye ağladığı an, aslında sevginin gücünü gösterir.
Bu bağı koparmak değil, sağlıklı biçimde esnetmeyi öğrenmek, hem çocuk hem de ebeveyn için bir gelişim yolculuğudur.

Her çocuk ayrılığı farklı yaşar; önemli olan, o anı sevgiyle anlamlandırmaktır.

Şirin Çocuk Dil Konuşma ve Ergoterapi Merkezi

Uzman Psikolog, Çocuk Psikoloğu, Ergoterapist ve Çocuk Gelişim Uzmanları İle İhtiyaç Duyduğunuz Her An Yanınızda!

Arnavutköy, Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa Şubelerimize Ulaşmak İçin: 0212 537 61 60

Küçük adımlar, büyük güvenler doğurur. Ayrılık kaygısı doğru yönlendirmeyle güçlenmeye dönüşebilir.